LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

125 LOZAN SONRASI TÜRKİYE VE ARAP DÜNYASI ilgilenilmemiştir. Ayrıca aynı sıralarda yabancı işgalleri altındaki Arap bölgelerinde yürütülen milli hareketlere de en azından manevi destek verilmiştir. İsyanın etkilerinin sürdüğü yıllarda Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal ile Mustafa Kemal arasında birtakım yazışmalar ve yeni bir Türk-Arap Devleti oluşturma ön protokolleri yapılmışsa da Lozan’dan sonra bu yaklaşım rafa kalkmıştır. Şerif Hüseyin’in isyanı birçok edebi üründe ve amatör tarih yazımlarında yer alırken, ilk dönem tarih müfredatında bazen bir iki satır olarak verilmiş ve meselenin üzerinde fazla durulmamıştır. Genel olarak baktığımızda Osmanlı Devleti bütün Arap Dünyasının dört asra yakın hâkimi olsa da 19. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren bu hâkimiyet parça parça elden çıkmaya başlamıştı. Her ne kadar Osmanlı Devleti sonuna kadar kaybettiği bölgeler üzerinde hukuki haklarını savunmaya gayret etmiş ise de esasında fiili durum farklıydı. Napolyon’un Mısır’ı 1798’de işgali ile başlayan kriz 100 yıldan fazla sürecek ve bu süre içinde pek çok Arap toprağı Osmanlı egemenliğinden çıkacaktı. 1830’da bugünkü Türkiye’den çok daha büyük olan Cezayir, Fransızların işgaline girerken; gelişmelerin tesiri ve batılı devletlerin desteği ile 1840’tan sonra Mısır’da da Mehmet Ali Paşa adeta Osmanlı’dan kopuk ama hukuki olarak Osmanlı’ya bağlı bir idare tesis edecektir. 1881 yılında Tunus Fransızlar tarafından işgal edildiğinde Osmanlı Devleti bunu protesto etti ise de netice değişmedi. 1882 yılında Osmanlı ile sınırlı bağı olan Mısır İngilizler tarafından işgal edilince, uzun yıllar sürecek yeni bir diplomasi mücadelesi başladı fakat yine netice değişmedi. İtalyanlar ise 1912 Uşi Anlaşması ile İmparatorluğun Kuzey Afrika’daki en önemli ve elde kalan son parçası Libya üzerinde egemenlik hakkı kurdu. İşte Birinci Dünya Savaşına girildiğinde Osmanlı Devleti bu büyüklükteki Arap topraklarından mahrumdu ve esasında bir bakıma bunları geri alabilme ümidiyle savaşa girmişti. Ancak savaşta yer yer alınan kısmı muzafferiyetlere (Kutulammare gibi) rağmen savaşın sonunda işgaller fazlalaştı. Körfez (Katar, Kuveyt) ve Irak coğrafyası (eski Osmanlı vilayetleri Musul, Bağdat ve Basra) İngiliz işgaline girerken, Suriye’nin bir bölümü ve Lübnan, Fransız işgaline girecektir. Kudüs ve civarı yani Filistin ise önce

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1