LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

180 TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE LOZAN’IN 100. YILINA ARMAĞAN Rauf Bey önce Nafıa Vekilliği görevini üstlendi. Daha sonra 12 Temmuz 1922’de Meclis’te yapılan oylamayla İcra Vekilleri Heyeti Reisliğine seçildi. Böylece Rauf Bey, TBMM Hükümeti Başkanlığı görevine getirilmiş oldu.9 Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı ve Lozan Konferansı’nın başladığı günlerde Rauf Bey görevini sürdürüyordu. a) Lozan Konferansı Öncesinde Türk Heyetinin Belirlenmesi Mudanya Mütarekesi sonrasında, TBMM Hükümeti ve Müttefikler toplanacak olan barış konferansına odaklandılar. Konferansın nerede toplanacağı sorununun Lozan’da karar kılmasında sonra, burada Türk tarafını hangi hükümetin temsil edeceği konusu gündeme geldi. Saltanatın kaldırılması ve Tevfik Paşa’nın sadrazamlıktan istifasıyla Osmanlı Hükümeti de tarihe karşıtı. Böylece Lozan’da Türk ulusunu TBMM Hükümeti’nin temsil etmesi konusunda engel de kalkmış oldu. Barış konferansında, Türk tarafının hangi hükümet tarafından temsil edileceği konusunda tartışmaların devam ettiği sıralarda, Ankara’da Lozan’a gidecek heyetin belirlenmesi çalışmalara da hız verilmişti. TBMM’ndeki genel eğilim Vekiller heyeti Reisi Rauf Bey’in heyet başkanlığına getirileceği şeklindeydi. Yine Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey ve diplomaside deneyimli bir isim olan Sıhhiye Vekili Dr. Rıza Nur Bey’e ise diğer temsilciler gözüyle bakılıyordu.10 Ancak heyetin oluşturulmasında ve başkanın belirlenmesindeki en etkili isim Mustafa Kemal Paşa idi. Mustafa Kemal Paşa’nın düşündüğü barışı sağlayacak kişi, İsmet Paşa’dan başkası değildi. Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa’yı tercih ederken, kendisine yakınlığını, askerî kişiliğini ve Mudanya’da gösterdiği başarıyı ölçü olarak almıştı. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa için, Lozan’da kendisinin talimatlarının dışına çıkmayacak bir kişi gerekli idi. Bu kişi de Mustafa Kemal Paşa’nın kafasındaki barışı sağlayabilecek olan İsmet Paşa idi. Diğer devletlerin konferansa hükümet başkanlarını göndermeyecek olmaları, daha en baştan Rauf Bey’in heyet başkanlığı ihtimalini ortadan kaldırmıştı. Çünkü Lozan Konferansı genel olarak dışişleri bakanı 9 Alkan, a.g.e., s. 615-616. 10 Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hatıralar, I. Cilt, İstanbul,1957, s.109; Feridun Kandemir, Siyasî Dargınlıklar, II. Cilt, İstanbul 1955, s. 41.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1