LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

27 LOZAN’A GİDEN YOLDA MUDANYA MÜTAREKESİ GÜNLÜĞÜ rafını haklı görürlerken şimdi Harrington’u destekliyorlardı. F.Bouillon bile antlaşma metninin bu halinin kabul edilmesi için ısrar ediyordu. Bu çekişmelerden sonra maddeler üzerinde tartışılma açılmasını kabul ettiler. Öğleden sonra bir kez daha toplandılar. İsmet Paşa, bu konuya ilişkin olarak şunu söylüyor: “Mudanya Konferansı artık son aşamasına gelmişti. Patlamaya yol açmadan bir kez barış konferansına (Lozan’a) gidecek hale gelmeye bakıyorum. Zaman zaman konferansa gergin bir hava egemen oluyordu. Ben itiraz ettikçe, direndikçe, İngiliz temsilci, İngiltere’nin kuvvetinden söz ederek nazikçe tehdit edası takınmaya başladı. İngiltere’nin bu kadar donanması, bu kadar hava kuvvetleri, şöyle müttefikleri vardır, diyordu. Nihayet son sözü söyledi: ‘İsteklerinizi şuraya kadar kabul ederiz’ dedi. Peki kabul ediyorum, diye cevap verdim. Anlaştığımız yerlerde mutabık kaldıktan sonra, anlaşamadığımız konulara bir noktada katıldım. Gece de sabaha kadar çalışarak lehimize mümkün olan sonucu aldık. Trakya’nın Yunanlılardan tahliyesi ile, bize teslimi için önerilen 45 günlük süre, boşaltma için 15 güne indirildi. Ancak bütün Trakya’nın bize teslimi, tahliyeden sonra 30 gün içinde tamamlanacaktı. Antlaşma metnine böyle hüküm kondu. Müttefikler başından beri ısrar ettiğimiz gibi Meriç’in sağ sahilini, Karaağaç da dahil olmak üzere, kendi kıtaları ile işgal etmeye razı oldular. Trakya’ya geçireceğimiz jandarma miktarını 8000 olarak saptadık. Çanakkale ve İstanbul bölgelerinde müttefik askerleri halen bulundukları yerde kalacaklar. Bunu garanti ettiler. Bizim ordumuzun Çanakkale Boğazında hangi hattı geçemeyeceği belirlendi. Kocaeli yarımadasında, iki taraf birlikleri arasında bir boşluk bırakıldı. Burada belirlenen hat, Darıca – Gebze- Şile hattıdır. Mudanya Mütarekesinin esasları aşağı yukarı bunlardan ibaret.”13 ABD’li gazeteci Clayton ile birlikte Mudanya’ya giden gazeteci Ahmet Emin Yalman Mütareke’nin son günlerine ait izlenimlerini şu şekilde paylaşmıştır: 13 İsmet İnönü, a.g.e, s. 31, 33, 35. Erol Mütercimler, a.g.e, s. 138-148.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1