59 ÇÖKÜŞTEN ZAFERE LOZAN, OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E 200 YILLIK MÜCADELE ye, medeni âlem ortasında, davasını açık ve kesin olarak izah ve müdafaa edecek medeni ve siyasi bir seviyede midir? Acaba ortadaki manzara Anadolu dağlarında şu veya bu tesadüfün veya Türkiye’ye hasım devletler tarafından işlenen şu veya bu hatanın tesadüfi neticesi midir? Yoksa bir milletin belli bir hedefe doğru giriştiği şuurlu bir mücadele midir? Lozan imtihanında işte bu suallerin cevabı verilmiştir.” Dünya Lozan’ı Nasıl Değerlendirmişti? Churchill, Dünya Bunalımı isimli kitabında da Lozan’la ilgili şunları yazıyor: “Lozan Antlaşması Sevr Antlaşmasının kesinlikle karşıtı oldu. Daha önce Türkiye’ye barışı dikte etmekle kalmayıp Türk devletini ölüme mahkûm etmeye de hazır olan büyük devletler, şimdi eşit koşullardaki görüşmelerde bulunmak zorunda kaldılar. Türkler İstanbul’u yeniden ele geçirdiler ve Doğu Trakya’nın önemli bir bölümünü geri aldılar. Yabancı devletlerin her türlü yönetim ve denetimi yok edildi. Kapitülasyonlar kaldırıldı.” Lozan’ı, Amerika Birleşik Devletleri’nin görevlendirdiği gözlemci olarak çok yakından izlemiş olan Büyükelçi John Grew İsviçre’deki Amerikan diplomatlarına yaptığı konuşmada Lozan Antlaşmasını özetle şöyle değerlendiriyordu: “İsmet Paşa Lozan’da büyük bir diplomatik zafer kazanmıştır. Bütün İtilaf devletleri diplomatların sırtını yere getirmiştir. Bu olayı inkâr etmenin yararı yoktur. Belki bu, tarihte kazanılmış en büyük zaferdir ve daha başlangıçta İsmet Paşa’nın bütün kozları elinde bulundurmasıyla sağlanmıştır. Daha işe başlarken elinde dört as vardı ve bunlar antlaşmayı sağlayan yararlı temeller oldu. Birincisi arkasında zaferden yeni çıkmış bir ordu bulunuyordu. İkincisi ordu çok iyi bir durumda ve her an savaşa girmeye hazır halde idi. Üçüncüsü, büyük devletlerden hiçbirisi savaşa girmek istemiyordu. Dördüncüsü İtilaf devletleri sıkı ve birleşik cephe kuramıyorlardı. Her devlet yanındakinden kuşkulanıyordu.” Dışişleri Bakanı Çiçerin “Lozan Konferansı ve Dünyanın Durumu” başlıklı makalesinde “12 yıl süren savaşlardan sonra zayıf düşmüş kabul edilen Türkler dünya güçlerini dize getirdi” diyordu. Ünlü tarihçi Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu isimli kitabında Lozan’dan şöyle söz ediyor: “Aylarca diplomatik çekişmeler oldu.
RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1