167 LOZAN ANTLAŞMASI BAĞLAMINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE GÜVENLİK POLİTİKASI luk’a çıkar çıkmaz İngiltere’nin teklifi ile Türk- İngiliz-Fransız ittifakına kadar varacak olan görüşmeler Türkiye ile İngiltere arasında başlamıştır. İtalya’nın Arnavutluk’u işgalinden doğan buhran içinde İngiltere yatıştırma politikasını terk ederek Fransa ile birlikte Yunanistan ve Romanya’ya garanti verdiler. İngiltere 13 Nisan’da aynı garantinin Türkiye’ye de verilebileceğini bildirdi. Türkiye 15 Nisan’da verdiği cevabında teklifi uygun karşılamakla beraber, bu garantinin iki taraflı olmasını, Mihver devletlerince Akdeniz ve Balkanlarda saldırıya geçilmedikçe Türkiye’nin tarafsızlığının korunması, bir saldırı halinde Boğazların savunulması için İngiltere’nin yardım etmesini ve Sovyetler Birliği’nin işbirliğinin sağlanmasını istemiştir. Bu çerçevede yapılan müzakereler sonunda 12 Mayıs 1939’da Türkiye’yi “Barış Cephesi’ne bağlayan Türk-İngiliz ortak deklarasyonu yayınlanmıştır. Her ne kadar Türkiye tarafından bir ittifak antlaşmasının imzalanması için 1937’de yapılan teklif İngilizler tarafından reddedilmiş olsa da İtalyan tehdidi Türkiye’nin anti-revizyonist blokla yakınlaşmasını sürdürmesine neden olmuştur. Üzerinde sorun yaşadıkları Hatay’ı bir dış politika başarısıyla Fransızlardan almayı başaran Türkiye, Almanların yükselişini ise uzaktan izliyordu. Savaştan önceki yıllarda Türk-Alman yakınlaşmasının önünü açan birçok gelişme yaşanırken, Almanlar da Türkleri yanlarına çekme çabası içine girmişlerdir. Avrupa’daki bütün güçlerle irtibatta olan Türkiye, savaş öncesinde hiçbir bloğa üye olmamış, ancak İtalyan tehdidine karşı 1939’da üçlü ittifak antlaşmasını imzalamıştır. Bununla birlikte, İtalya’nın müttefiki olan Almanya’yla ticari ve siyasal münasebetlerin geliştirilmesi gayretini de elden bırakmamıştır. Sovyetler Birliği’yle ilişkiler ise zaten belli bir ölçüde devam ediyordu. İçinde bulunduğu bu durum, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dış siyasetinin manevra alanını da belirlemiştir.47 Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan ve 1991 yılına kadar ABD ve Sovyetler Birliği’nin önderliğindeki iki kutup arasında süren siyasi, askeri, teknolojik ve ekonomik boyutları olan güç mücadelesi47 Mesut Hakkı Caşın, “İkinci Dünya Savaşının Türk Dış ve Güvenlik Politikalarına Etkileri’’, Galatarasay Üniversitesi Dergisi Özel Sayısı Prof.Dr. Osman Zıllıoğlu Anısına Armağan, 2000. s. 119-136.
RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1