LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

16 TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE LOZAN’IN 100. YILINA ARMAĞAN maktadır:“ 3 Ekim’de Mudanya Konferansı açıldı. Yunanlılar konferansa iştirak etmediler. Mudanya önünde bir Yunan gemisi vardı. General Mazarakis ile Albay Sarıyanis’ten kurulu Yunan heyeti gemideymiş. Dışarı çıkmadılar. Ben mütareke heyetine, Yunan heyeti nerede, diye sordum. Yoktur, gelmedi, dediler. O halde biz bir neticeye varalım, Yunanlılar bunu kabul etmeye mecbur olacaklardır, dedim. İtiraz etmediler.” İsmet Paşa anılarında toplantıya kimin başkanlık yapacağı konusundaki duraksamaya da açıklık getirmiştir: “Kendilerini karşıladım. Oturup konuşacağız. Şimdi bir mesele var: Konferansa kim başkanlık edecek ve nasıl bir konferans olacak, kapsamı nedir? Karşımdakiler bakımından, bu protokol meselesi açıktaydı. Ben böyle bir protokol meselesinin çıkmaması için ev sahibi olarak, derhal idare eder vaziyet aldım General Harrington kendisini takdim etti, ötekiler de takdim ettiler. Hepsi ile tanıştıktan sonra, kendilerine ayrı ayrı yer gösterdim. General Harrington’u sağıma aldım, General Charpy’yi soluma, General Mombelli’yi karşıma oturttum. General Harrington, oturduktan sonra, kendisine gösterilen yerde oturmanın sıkıntısını hissetmiş görünüyordu. Ötekiler de aynı durumdaydılar.”8 “İsmet Paşa’nın ev sahibi olarak generallere yer göstermesi konferansa kimin başkanlık edeceği konusunun görüşülmesine gerek bırakmamış ve görüşmeler onun başkanlığında açılmıştı.” Konferansın oldukça soğuk bir hava içinde başladığı görülmektedir. Müttefik generallerin Türklerle bir masa başı toplantısını yadırgadıkları belliydi. Kaldı ki karşılarına, Türk orduları temsilcisi olarak çıkan adam da, ilk bakışta gözlerini doldurmamıştı. Şevket Süreyya Aydemir İkinci Adam adlı eserinde İsmet Paşa’yı küçümseyen General Harrington’un mektubunda bunun şu şekilde yer aldığını ifade etmiştir: “İsmet Paşayı ilk gördüğüm zaman, o benim üzerimde büyük devlet bir etki ve intiba bırakmadı. Görünürde, gösterişsiz, ufak tefek bir insandı. Az konuşuyordu. Bundan başka –bir eksiklik mi, yoksa bazı hallerde bir meziyet mi bilinmez– çok da ağır işitiyordu… Öyle sanıyorum ki aşağı yukarı 42 yaşlarındadır. Bizimle münasebetlerinde ilkin çok inatçı görünüyordu. Onun güldüğünü hemen hemen 8 Erol Mütercimler, 1922 Mudanya Mütarekesi Diplomasi Savaşı, İstanbul 2013, s. 118-121, 123-125.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1