171 LOZAN ANTLAŞMASI BAĞLAMINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE GÜVENLİK POLİTİKASI Filistin konusu gündeme geldiğinde Türkiye Araplarla birlikte Filistin’in taksimi aleyhinde oy kullandı. Bu, Arap dünyasında son derece olumlu karşılandı. Türkiye’nin Batıya yaklaşmasının bir neticesi olarak 28 Mart 1949’da İsrail’i resmen tanımasıysa Arap dünyasından tepkiyle karşılandı. CHP zamanında İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olan Türkiye DP zamanında da Doğu Batı bloklaşmasında Batı’nın Ortadoğu’daki paktlara öncülük eden bir ülke konumuna geldi. 1950 yılı Türk demokrasi tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. Arkasına güçlü bir halk iradesi alan DP iktidarının, küresel anlamda yalnızlığa itilen Türkiye’yi tecrit edilmişlikten kurtarma ve saygın bir konuma getirme çabaları içerisine girdiğini görüyoruz. Kore Savaşında yer alan, Bağdat Paktı’nı oluşturan, bölge siyasetini yönlendirmeye çalışan Türkiye’nin dış politika profiliyle belki de Cumhuriyet tarihinin, son dönem hariç tutulacak olursa dış politikadaki en aktif dönemidir denilebilir. DP iktidarı ve onun lideri Adnan Menderes’le beraber Türkiye bölgesinde ittifak arayışına giren ve Ortadoğu’da lider ülke olma gayretleri sergileyen bir ülke görünümündedir. DP’yi aktif dış politikaya iten nedense Sovyet tehdidinin yarattığı endişeye bağlı olarak güvenlik arayışı içine girmesiydi. NATO üyeliği de bu güvenlik arayışını sonlandırmadığından komünizm tehdidi algısı Türkiye’nin bölgesel paktların kuruluşuna öncülük etmesine neden oldu. Kuşkusuz aktif dış politika izlenmesinde kendi tehdit algılamasıyla ABD’nin tehdit algılamasının örtüşmesinin payı büyüktür.49 Bu dönemde dünya da artık yeni iki kutuplu uluslararası sisteme alıştı.1961’de Türkiye-ABD ilişkileri, Türkiye topraklarına füze yerleştirilebilecek kadar ilerledi. Sovyetlerin Küba’da füze yapımına başlaması da Soğuk Savaş’taki gerilimi artırdı. Ancak, her iki ülke de nükleer silahların olumsuz sonuçlarından korktuğu için Küba Füze Krizi kısa sürede çözüldü. Soğuk Savaş’ın diğer patlama noktalarından biri olan Vietnam Savaşı, 1963’te ABD’nin savaşa katılmasıyla tırmandı. Bu savaş ABD’yi ve dolayısıyla Batı bloğunu Soğuk Savaş’ın içine geri çekti. Johnson Mek49 Cihat Göktepe, Süleyman Seydi: ‘’Soğuk Savaş Başlangıcında Türk Dış Politikası’’, Bilig, Kış 2015, Sayı. 72, s. 201-207.
RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1