LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

29 LOZAN’A GİDEN YOLDA MUDANYA MÜTAREKESİ GÜNLÜĞÜ zamanda da bir İngiliz heykeltıraşın Mustafa Kemal Paşa’nın resmini yapmaya gelerek ilgi odağı haline geldiği görülmektedir. “Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Paşa, Fransızca hazırlanan Mütareke Mukavelesinin tercümesine ait işlerle uğraşmak isteyip istemediğimizi orada bulunan eski Atina Sefiri Galip Kemali Bey’den, Velit Bey’den ve benden sordu. Antlaşmayı bir an önce görmemizi sağlayacak olan bu fırsattan yararlanmağa can attık. Artık tamamıyla boş kalmış olan konferans salonundan içeri girdik. Birer iskemle yakalayarak salonun deniz tarafındaki bir masanın başına geçtik, tercümeye koyulduk. İşin ortasında ilk önce Asım Paşa, sonra yemeğini bitiren Fevzi ve Refet Paşalarla beraber İsmet Paşa dönüp geldiler. Bu arada zaman gece yarısına yaklaşmıştı. Antlaşmanın tam gece yarısı imzalanması hakkında sözleşilmişti. Delegeler her an dönebilirlerdi. Acele yukarı kata çıktık. İmza dakikasındaki görüntüyü kaçırmamak için telaşlı birkaç lokma yemek yedik. Bir süre sonra delegeler geldiler. Öyle anlaşıldı ki Yunanlılar, Mudanya mütarekesini imzaya razı olmuyorlar, delegeleri Trakya hakkındaki protestolarından hiç birine aldırılmadığı için böyle bir imzaya kendilerinde yetki görmediklerini ileri sürüyorlardı.” Harrington ve İsmet Paşa içinde bulundukları durumu değerlendirirken gazetecilerin de sorularını yanıtlamışlardır: “General Harrington; ‘Bu antlaşmayı Mudanya sularındaki bir vapurda bulunan Yunan delegeleri tanımıyorlar. Bizim işimiz, anlaşmayı üç gün içinde Yunanistan’a tanıtmak olacaktır.’ İsmet Paşa tekrar şunu sordu; ‘Yunanistan hükümetinin cevabı olumsuz olsa bile mütareke anlaşması yürürlüğe girecek mi?’ Harrington cevap verdi; ‘Müttefik Devletler bunu Paris’te en açık bir şekilde belirtmişlerdir.’ İsmet Paşa; ‘Öyle ise imza edelim.’ İmza için ancak Mütareke Anlaşmasının yeter sayıda kopya edilmesi lâzım geliyordu. Yazı makinaları yukarı salondaki yemek masasının üzerine dizilmişti. Bunların derhal meydana getirdiği telaşlı ve heyecanlı konser, binanın önündeki askeri bandonun çaldığı operet havalarına karışıyordu.”

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1