LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

135 LOZAN SONRASI TÜRKİYE VE ARAP DÜNYASI kullanarak Türkiye’ye saldırması Türkiye’nin Arap komşuları ile yeniden krizler yaşamasına sebep oldu. Aynı süreçte askeri yardım ve iş birliği programları için İsrail ile Türkiye arasında gelişen iyi ilişkiler diğer Arap ülkelerini de Türkiye ile karşı karşıya getirmiştir. O yıllarda Türkiye’de İslam ülkeleriyle iş birliğini ve hatta bütünleşmeyi savunan iktidarlar olmasına rağmen gelişmeler Türkiye’yi yeniden Ortadoğu’dan uzaklaştırmaya başlamıştır. Bu uzaklaşmada bir taraftan iç siyasette yaşanan gelişmeler diğer taraftan 11 Eylül hadiselerinin yarattığı uluslararası baskılar da etkili olmuştur. 2002 yılından itibaren Türkiye önceliğini Batı ile iş birliği ve Avrupa birliği içinde kendisine yer açma siyasetini sürdürmüştür. Bütün gayret ve mesaisini bu konuya hasreden Türkiye, diğer taraftan da İslam dünyası ile ilişkileri canlı tutmak istemiştir. Aslında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme gayretleri ona İslam dünyasında da prestij sağlamıştır. Türkiye bu siyaseti ile Cumhuriyeti’nin geleneksel politikalarından uzaklaşmamış, bilakis pasif politikaları aktif politikalara taşımıştır. Genel olarak ifade edecek olursak, Arap Baharı olarak değerlendirilen 2010 sonrası süreç Türkiye-Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile olan ilişkilerini sarsacak ve med-cezirlerin yaşanmasına sebep olacaktır. Bu süreçte bile özellikle Türkiye’nin İslam İş birliği Teşkilatı dönem başkanlığı döneminde, ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ün İsrail’in başkenti kararı karşısında Türkiye etkin bir işbirliği yaparak, BM Genel Kurulunda kararın aleyhinde oy çokluğu sağlayabilmiştir. Diğer taraftan 1990lı yıllarda Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle başlatılan ve yavaş yürüyen ilişkiler hızlanmış ve Türk Devletleri Teşkilatı adı altında kurumsallaşmıştır, ki bu gelişme aslında Türkiye’nin İslam ülkeleri üzerinde de olumlu bir etki bırakmıştır. Sonuç olarak, Lozan Anlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesidir ve bu açıdan asla tartışılmamalıdır. Anlaşma teknikleri açısından tartışılabilecek maddeleri olmakla birlikte, dünyadaki hiçbir anlaşma metni salt metindeki ifadeler üzerinden değerlendirilemez. Bilakis anlaşmanın yapıldığı şartlar ve daha sonra taraflara sunduğu imkânlar ve özellikle anlaşmanın arka planındaki hakikatler üzerinden ele alınır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1