LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

155 LOZAN ANTLAŞMASI BAĞLAMINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE GÜVENLİK POLİTİKASI Türkiye ile sınırdaş olmuşlardır. Güçlü devletlerle sınırdaş komşu olması Türkiye’nin Millî Mücadeleden sonra gerçekçi, dengeli bir dış politika takip etmesini zorunlu kalmıştır. Kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasının başlıca şu ana hedeflere yöneldiğini söyleyebiliriz: Millî bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin korunması; Yapılan barışın devamlı kılınması; Hayat tarzımızda ve yönetim şeklimizde çağdaşlaşmanın sağlanması. Bu hedeflere ulaşmak için de “ahde vefa” ilkesinin gözetildiği; Türkiye’nin ülkesinde hâkim kılmak istediği demokrasi, laiklik, sosyal adalet, hukuk devleti gibi çağdaş değerlere saygılı devletlerle barış içinde yaşamayı, ilişki ve işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan dengeli bir dış siyaset güdülmüştür. Lozan Barış Antlaşması Türk dış politikası açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bu antlaşma ile “kapitülasyonlar” ve “Düyûn-ı Umûmiye Teşkilatı” kaldırılmış, böylece hem yabancı devletlerin Türkiye’nin iç işlerine karışmalarının önüne geçilmiş hem de “ekonomik bağımsızlık” yolunda önemli bir adım atılmıştır. Tüm bunlar, Türkiye’yi “tam bağımsız bir dış politika takip etme” imkânına kavuşturmuştur. Türkiye, Lozan görüşmelerinde intikam peşinde koşmamış; ulusların karşılıklı barış, refah ve huzurdan yana olmuştur. Türkiye Lozan’da her istediğini alamamış ama karşı tarafın da her istediğini almasına izin vermemiştir. Türkiye Lozan görüşmelerinde gerçekçi davranmış, elde edebileceği sonuçlara odaklanmıştır. Ülkenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü ilgilendiren konularda taviz vermezken diğer bazı konularda ise makul ölçülerde tavizkâr bir tutum sergilemiştir. Örneğin; Boğazlarla ilgili konularda hem Türk hem de dünya kamuoyunu dikkate alarak makul bir çözümden yana olmuştur. Lozan Antlaşması’nda, Osmanlı Devleti’nden kalan azınlık ve dış borçlar sorunu gibi birçok sorun çözüme kavuşturulmuştur. Bu durum Türkiye’nin yabancı devletlerle karşılıklı iyi ilişkiler geliştirmesine zemin hazırlamıştır. Türkiye; Lozan Antlaşması’nda çözüme kavuşturulamayan konuların daha sonra yapılacak diplomatik görüşmelerle çözülmesini kabul ederek barıştan yana olduğunu göstermiştir. Çözüme kavuşturulamayan sorunların çözümü için diplomasi

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1