LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

170 TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE LOZAN’IN 100. YILINA ARMAĞAN gelen Demokrat Parti (DP) dış politikasının önceliği de benzer olmakla birlikte, bu dönemde daha aktif ve dinamik bir dış politika izlendiğini görüyoruz. DP, komünizm tehdidini savuşturmak adına, Batıyla bölgesel paktlar çerçevesinde güvenlik anlamında işbirliğine girmiş, Soğuk Savaş politikalarının bölgesel anlamda önemli bir oyuncusu olmak konusunda inisiyatif almaktan kaçınmamıştır. Türkiye’nin bu politikası Sovyet tehdidine karşılık bir güvence arayışı olduğu kadar kötü giden ekonomisine kaynak bulma adına gösterilen bir gayret olarak da görülebilir. Bu iki yönlü mecburiyet ve bazen abartılan Sovyet tehdidi söylemi, Türk dış politikasının Washington’la aynı çizgide olması sonucunu doğurdu ya da Washington’un Türk dış politikasına nüfuz etmesini kolaylaştırdı/meşrulaştırdı Washington için Sovyetlerin bölgede tehdit olarak algılanması Batının bölgedeki fiziki varlığının meşru zeminini oluşturması adına da önemliydi. İnönü döneminde Türk dış politika gündemi Cumhuriyetin modernleşme yönündeki temel çizgisinin etkisiyle daha ziyade Batıyla ilişkiler üzerine kuruluydu. Savaştan sonra yukarıda anlatıldığı üzere Sovyet endişesinin yarattığı travmayla Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde Batıyla hızlı bir bütünleşme içine girildi. CHP’nin dış politikasına karşı gittikçe güçlenen Demokrat Parti’den “gereksiz yere doğu komşularımızla ilişkiler ihmal ediliyor” şeklinde bazı eleştiriler yöneltildi. Türkiye 1949 yılında Avrupa Parlamentosu’na alınınca DP, yine “bir Avrupa ülkesi olarak resmen tanınmış olsa da Türkiye’nin aslında Ortadoğu’nun bir parçası olduğu” gerçeğini değiştirmez diyordu. İnönü döneminde Ortadoğu’yla cılız da olsa ilişkilerin geliştirilmesi yönünde adımlar atıldı. Savaş süresince ve savaştan hemen sonra bağımsızlık kazanan Lübnan ve Suriye’yle ilişkiler geliştirilmeye çalışıldı. Türkiye yeni bağımsızlığını kazanan bu ülkelere karşı sempatiyle bakarak Mart 1946’da bu iki ülkenin bağımsızlığını tanıdı. Ancak Suriye’yle ilişkiler Hatay meselesi yüzünden sorunlu oldu. Kral Naibi Abdülilah’ın 15 Eylül 1945’te Türkiye’yi ziyaretinden sonra Irak’la ilişkiler gelişti. 29 Mart 1946’da iki ülke arasında Dostluk ve İyi Komşuluk Antlaşması imzalandı. Sonrasında Ürdün Kralı Abdullah da Türkiye’yi ziyaret etti. 1947’de

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1