LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

174 TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE LOZAN’IN 100. YILINA ARMAĞAN değişikliklere sebebiyet vermiştir. 1990’lı yıllarda, Türk dış politikasında görülen önemli bir gelişme, dış politikanın askerî bir görüntü kazanmasıdır. Savunma harcamalarındaki artış, uluslararası düzeyde askerî ilişkilerin ve işbirliğinin yoğunlaşması, çok uluslu askerî müdahalelere katılım ve sınır ötesi askerî harekâtlar, bu duruma ilişkin yeterince veri sağlamaktadır. Bu gelişmenin ‘askerî yapının artan etkisi’ ve ‘askerî araçların daha fazla kullanılması’ biçiminde iki boyutu vardır. Gerek uluslararası ortamın yapısı ve uluslararası sistemin yaşadığı değişim sürecinin oluşturduğu dış dinamikler, gerekse de hem bu değişim sürecinden etkilenen hem de bağımsız olarak gelişen iç dinamikler, bu gelişmede etkili olmuşlardır. Ordu’nun gelecekte Türk dış politikasında ‘karar alıcı’ kurumlardan biri olma konumunu sürdürmesi ve dış politikanın uygulanmasında siyasal ve ekonomik araçların yanı sıra askerî araçların, kullanılmasının devam edeceği olası görünmektedir. Türk dış politikasını belirleyen unsurlardan biri Ordudur. Türk dış politikası üzerine yapılan analitik çalışmaların hemen tümünde de (gerek güç yaklaşımı gerek karar alma yaklaşımı gerekse de iç politika-dış politika bağlantısı çerçevesinde) Ordu bir birim olarak ele alınmıştır. Türkiye’de Ordu’nun gerek Genelkurmay Başkanlığı kanalıyla doğrudan gerekse de MGK (Millî Güvenlik Kurulu) kanalıyla dolaylı biçimde, iç politikada olduğu kadar, dış politikada da etkili olduğu söylenebilir. Bu etki hem karar alma sürecinde hem de kararların uygulanmasında söz konusudur. Soğuk Savaş sonrası dönemde, bu etkinin daha da arttığı gözlemlenmektedir. Bu, hem Ordu’nun bizatihi kendisinin müdahil olması ve dış politikanın belirleyicilerinden biri olma konumunu ağırlaştırarak sürdürmesiyle, hem de sahip olduğu üstünlüklerin ve araçların dış politikada kullanılmasıyla söz konusu olmuştur. Diğer yandan, yine Soğuk Savaş sonrası dönemde Türk dış politikasında kullanılan araçlar arasında askerî araçların önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.52 Türkiye’nin genel olarak ABD ile ilişkilerini geliştirmesi ve ardından da 1952’de NATO savunma sistemine katılması bir yanıyla Sovyetlerden 52 Gökhan Koçer, “1990’lı Yıllarda Askerî Yapı ve Türk Dış Politikası”, ODTÜ Gelişme Dergisi, 29 (1-2), 2002, s. 123-158.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1