LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

49 ÇÖKÜŞTEN ZAFERE LOZAN, OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E 200 YILLIK MÜCADELE Boğazlar Sorunu ve Ege Adaları Boğazlar meselesi Konferansın en önemli konularından biriydi. Türkiye’nin önerisi üzerine Sovyet Rusya da Konferansın Boğazların görüşüleceği bölümüne katıldı. Ruslar Türkiye’nin haklarını biraz da aşırıya giden yaklaşımlarla destekliyorlar ve bir antlaşmaya varmayı neredeyse olanaksız hale getiriyorlardı. İsmet Paşa bu konuyu Rus temsilcisi Dışişleri Bakanı Çiçerin’le görüştü ve Türkiye’nin izlediği kararlı ama makul çizgiyi savundu. Boğazlarda ticaret gemilerinin ve savaş gemilerinin hangi durumda ve hangi koşullara uyarak geçecekleri konusunda büyük güçlük çıkmadı ama Boğazların ve Marmara’nın iki yanındaki bölgelerin askersizleştirilmesi konusunda ciddi tartışmalar oldu. Boğazların savunması nasıl olacaktı? Türk tarafı bu konuların Türkiye’nin güvenliğine zarar vermemesi için mücadele ediyordu. Aynı şekilde Boğazlardan geçişi bir Komisyon düzenleyecek, Komisyonun başkanlığını, Sevr’den farklı olarak Türkiye yapacaktı ama Komisyonun yetkileri ne olacaktı? İşte bu konuda da tartışmalar oldu. İsmet Paşa askersizleştirilecek bölge ile ilgili hükümler hakkında görüşlerini açıklarken bunun ancak tahkimat ve savunma tedbirleriyle mümkün olabileceğini söyledi. Marmara’nın Boğazlar kavramının dışında bırakılmaması gerektiğini vurguladı. “Boğazlar Anadolu ile Trakya arasında geçiş yeri olduğundan askeri hareketlere izin vermek gerekir. Marmara kıyılarını donanmayla savunmak lazımdır. Bunun için İstanbul’da ve boğazlarda tersaneler ve deniz tesisleri bulundurmak zorunludur. Askerlikten arındırılacak bölgeler sınırlandırılmalıdır. Boğazların dışındaki İmroz, Bozcaada ve Semadirek Türk egemenliğine bırakılmalıdır. Limni’ye özerklik verilmelidir. Gelibolu’ya savunma olanaklar sağlanmalıdır” dedi. Bu görüşmelerde Türk heyetinin ısrarla savunduğu görüşler konun Türkiye’nin güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyordu. İsmet Paşa, İstanbul’un ve Marmara Denizi’nin güvenliğinin sağlanması koşuluyla Boğazların dünya trafiğine açılabileceğini, ancak bunun Boğazların tahkimatsız bırakılmasını gerekli kılmayacağını söyledi. İsmet Paşa’nın kararlılıkla savunduğu bu görüşler Lord Curzon’un bazı noktalarda geri adım atmasına yol açtı.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1