LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

55 ÇÖKÜŞTEN ZAFERE LOZAN, OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E 200 YILLIK MÜCADELE kurulduktan sonra devleti idare ederken borç almamaya, devleti kendi kaynaklarımızla kalkındırmaya büyük özen gösterdiğini söylemiştir. Konferansın gündemindeki önemli konulardan biri Musul meselesiydi. İsmet Paşa 26 Ekim tarihli toplantıda Musul konusunda Türkiye’nin taleplerini kuvvetli ifadelerle dile getirdi. Tezlerimizi destekleyen nüfus ve diğer konulardaki belgelerimizi ortaya koydu. Curzon’un cevabı niyetlerini ortaya koyuyordu. İsmet Paşa’ya, “Siz” dedi, Yunanlıları yendiniz ama İtilaf devletlerini yenmediniz.” Yanı Musul’da söz konusu olanın İhtilaf devletlerinin, daha doğrusu İngiltere’nin menfaatleri olduğunu vurgulamak istiyordu. Curzon Musul konusunda sonuna kadar gitmeye karalıydı. Hatta bir aşamada Türkiye’yi Milletler Cemiyeti’ne şikayet ederek orada karar alınmasını istedi. Lozan’da Musul meselesiyle ilgili bir antlaşmaya varılamayacağı anlaşılıyordu. 30 Ocak 1923’de itilaf devletleri 150 sayfalık bir antlaşma tasarısını Türk tarafına ulaştırdı. Bu tasarı “ya kabul et veya reddet” anlamına gelen bir ültimatom niteliğindeydi. İsmet Paşa Lord Curzon’a bir muhtıra vererek İtilaf devletlerinin tasarısında yer alan ve Türk tarafının kabul edemeyeceği noktaları belirtti. Yaptıkları son görüşmede İsmet Paşa Lord Curzon’a Milli egemenliğimize aykırı hiçbir kaydı kabul edemeyeceğini söyledi. Lord Curzon 4 Şubat günü Lozan’dan ayrılmaya karar vermişti ve bu kararını değiştirmeye niyeti yoktu. Böylece herkesi zaman baskısı altında tutarak antlaşmayı imzalamaya zorlamak istiyordu. İsmet İnönü’den Lord Curzon’a Unutamayacağı Eleştiri Lord Curzon “Tren vaktim geldi, bunları imza edin de gidelim” dedi. Türk heyetini baskı altına alarak antlaşmayı ‘oldu bitti’ ye getirmek istedikleri anlaşılıyordu. İsmet Paşa soğukkanlılıkla “Biz bunları kabul etmeyeceğiz. Biz söyleyeceğimizi söyledik. Bu şekilde kofransın kesilmesinin sorumluluğunu da üstlenmiş bulunuyorsunuz” dedi. İsmet Paşa sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi döneceksiniz. İngiltere’ye gittiğiniz zaman size sulhu soracaklar. Niçin gittiniz, niçin sulh yapmadan geldiniz diyecekler. Ne cevap verecek-

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1