LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

78 TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN VE LOZAN’IN 100. YILINA ARMAĞAN Lozan anlaşmasının ikinci döneminde ilk dönemin aksine İsmet Paşa ile TBMM Hükümeti arasında ciddi sorunlar yaşanmıştır. İsmet Paşa’nın Rauf Bey’le temas kurmadan doğrudan Mustafa Kemal Paşa ile yazışması ilişkileri gerginleştirmiştir. Borçların ödeme şekli, İstanbul’un tahliyesi gibi konular Rauf Bey ile İsmet Paşa arasında sorun yaşanmasına neden olmuştur. Yine tazminat olarak Karaağaç’ın teklif edilmesine Rauf Bey’in olumlu bakmamasına karşın İsmet Paşa bu hususta ısrarcı davranmıştır. Ayrıca, kuponlar ve imtiyazlar konusunda İsmet Paşa’nın talimatın dışına çıkması İsmet Paşa ile hükümet arasındaki ipleri kopma noktasına getirmiştir. İsmet Paşa’nın barışı yapmak için Rauf Bey’i ve Maliye Vekili Hasan Fehmi Bey’i Lozan’a davet etmesi ve gerginliğin had safhaya çıkması üzerine Mustafa Kemal Paşa devreye girmiş, İsmet Paşa’yı haksız bulmakla birlikte bir taraftan da desteklemeye devam etmiştir.63 Lozan Barış Antlaşması’nın İmzalanması Görüşmeler nihayetinde tüm konularda uzlaşma sağlanmış ve 17 Temmuz’da hazırlanan belgelerin 24 Temmuz’da gerçekleşecek bir törenle imzalanması kararlaştırılmıştı. İsmet Paşa’nın bu günlerde yaşadığı sorun hükümet ile temasının en alt seviyeye inmiş olmasıydı. Nitekim, Ankara’dan ısrarla beklediği imza talimatı gelmeyince 18 Temmuz’da doğrudan Mustafa Kemal Paşa ile telgrafla temas kurmuş ve hükümetten cevap alamadığını ve bir tereddüt olup olmadığını sormuş, Mustafa Kemal Paşa da İsmet Paşa’ya gönderdiği 19 Temmuz tarihli telgrafta “Hiç kimsede tereddüt yoktur. Kazandığınız başarıyı en sıcak ve samimi duygularımla tebrik için usulen (antlaşmanın) imzalandığının bildirilmesini bekliyoruz kardeşim” cevabını vermişti. Rauf Bey de bir cümleden oluşan ve tebrik ifadesi olmayan bir açıklamayla 24 Temmuz’da antlaşmanın imzalanmasının hükümetçe uygun görüldüğünü belirtmiştir.64 Muhtemelen bu durum son günlerde sıkça olduğu gibi Mustafa Kemal Paşa’nın ricası ve araya girmesiyle gerçekleşmişti. 63 T. F. Ertan, a.g.m., s. 623-624. 64 B. N. Şimşir, a.g.e., s. 577- 580.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1