LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ 100. YILINA ARMAĞAN

57 ÇÖKÜŞTEN ZAFERE LOZAN, OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E 200 YILLIK MÜCADELE kemmel bir surette yerine getirmiştir... ve başarılı olmuştur. Eğer meseleyi iyi neticelendirmek istiyorsak delege heyetimize yüksek heyetiniz tarafından manen kuvvet verilerek çalışmaya devam ettirmek gerekir. Yani barış antlaşmasını bir an önce yapalım, olmayacaksa aldanmayalım. Askeri tedbirlerimizde geri kalmayalım.” Meclis Atatürk’ün bu yaklaşımını benimsedi. Meclisin kararından iki gün sonra İsmet Paşa İtilaf devletlerinin İstanbul’daki temsilcilerine Türkiye’nin 100 sayfalık karşı teklifini gönderdi ve bu çerçevede Türkiye’nin bir Avrupa kentinde veya İstanbul’da yapılacak konferansa katılmaya hazır olduğunu bildirdi. İtilaf devletleri Türk delegasyonunu 23 Nisan’da Lozan’da konferansa bekliyordu. Ancak bu defa İsmet Paşa’nın karşısında Lord Curzon yer almayacaktı. Lozan Konferansının bu ikinci döneminde gündemdeki konuların çözümü için hızlı ve sonuç verici bir yaklaşımın benimsendiği belirtildi. Konferansın bu bölümünde Türkiye’nin Batı sınırının Meriç nehrinin neresinden geçeceği konusu uzun müzakerelere yol açtı. İsmet Paşa’nın ustaca manevraları ve dile getirdiği sağlam gerekçelere daha fazla direnemeyen İtilaf devletleri sonunda Türkiye’nin savunduğu Talweg hattını, yani nehrin ortasından geçen çizgiyi sınır olarak kabul etmek zorunda kaldılar. Yunanistan’ın Türkiye’de yol açtığı tahribatın bedelinin ödenmesi konusu da uzun tartışmalara yol açtı. Sonunda Yunanistan’ın Türkiye’ye tazminat veya tamirat parası ödemeye olanak verecek kaynakları olmadığı anlaşıldı. Türkiye’nin de bu işin peşini bırakmayacağı görüldü. Neticede Yunanistan’ın tamirat ödemeyi kabul ettiği, ancak bunu parayla değil, Edirne’nin Karaağaç ilçesinin Türklere bırakılarak ödenmesi konusunda görüş birliği sağlandı. Bu konuda Türkiye’de Başbakanlıkla İsmet Paşa arasında görüş farklılıkları çıktı. Sonunda Atatürk’ün İsmet Paşa’nın yaklaşımını benimsemesi üzerine bu sorun da çözüldü. Kapitülasyonlar konusunda da Türkiye’nin kararlı tutumu sonuç verdi. İsmet Paşa’nın geri adım atmayacağını gören İtilaf devletleri sonunda kapitülasyonları koşulsuz olarak kaldırmayı kabul ettiler. Mali konularda da Türk heyetine büyük baskılarda bulunmaya çalıştılar. Sonunda

RkJQdWJsaXNoZXIy NzE2Njg1